Özofagus (Yemek Borusu)

Özofagus (yemek borusu), yutulan gıdayı boğazın arkasından mideye, sindirilmek üzere taşımaya yardım eder. Kısaca ağız ile mide arasında bulunan içi boş bir tüptür. Özofagusun her iki ucunda sfinkter mekanizmaları bulunur. Üstte bulunan kapak fazla hava yutulmasını engeller. Yutma sırasında gıdanın nefes borusuna geçmesine engel olur. Alt kapak ise gıdanın mideye geçişine izin verir. Midedeki asidin, gıdanın yemek borusu ve ağza doğru hareket etmesine engel olur. Özofagus yaklaşık olarak 20-30 cm uzunluğundadır.

Yemek borusu hastalıklarının belirtileri ise; ağrılı yutma, boğazda takılma hissi, yutma güçlüğü, mide yanması, ağza acı- ekşi sıvı gelmesi ve göğüs ağrısıdır.

Özofagus kanseri; tıkanma hissi, yutkunma zorluğu en sık görülen semptomlarıdır. Yanı sıra kilo kaybı, ses kısıklığı, öksürük, halsizlik, yorgunluk, kanama gibi belirtileri vardır. Başlarda katı gıda tüketiminde zorluk yaşanır ancak tedavi edilmezse ileri süreçte sıvı gıdaların tüketimi de zorlaşacaktır. Yukarıdaki belirtiler görüldüğünde zaman kaybetmeden doktora görünülmesi gerekmektedir. Tanı konulması için kapsamlı çalışma yürütülür, gerekli testler yapılır. Endoskopi uygulaması yapılır, patolojik incelemelerde bulunulur. Özofagus ve mide röntgeni (baryum yutma testi) ile anatomik değişiklikler görüntülenir. Endoskobik ultrasonografi çekilir ve pozitron emisyon tomografisi (PET) ile olası kanser yerleri hakkında bilgi alınır. Tümörün çevresindeki organlara temas edip etmediği, akciğer ve karaciğer metastazları olup olmadığını saptamak için bilgisayarlı tomografi (BT) taraması yapılır. Burada önemli olan tümörün endoskop kullanarak cerrahi operasyon ile çıkarılmasıdır. Endoskopik yöntem kullanılamıyorsa özofagektomi adı verilen özefagusun bir kısmı cerrahi yöntemlerle çıkarılır. Kanser hücreleri diğer organlara ve lenf düğümlerine sıçradıysa tedavi kemoterapi, radyoterapi, özefagus stentleri gibi yöntemlerle desteklenir. Eğer tümör çok küçük ve yayılma göstermediyse cerrahi operasyon boğazdan geçerek yemek borusuna inen bir endoskop kullanarak yapılabilir. Özofajektomi uygulaması durumunda cerrah tümörlü olan bölümü, yakındaki lenf bezlerini alır, kalan yemek borusu mideye tekrar bağlanır. Özofajogastrektomi ise diğer bir yöntemdir. Tüm uygulamalarda önemli olan cerrahın süreci nasıl yönettiğidir.

Diffüz (yaygın) özofagial spazm; yemek borusunun aniden düzensiz olarak kasılması ile ortaya çıkan fonksiyon bozukluğudur. Yutmada güçlük, göğüs ağrısı önemli belirtileridir. Bu hastalığa uygulanan cerrahi tedaviler; özofagus boyunca miyotomi, toraktomi veya torakoskopik olarak uygulanır. Dorr fundoplikasyon ya da myotomiye eklenir. Endoskopik tedavileri ise; buji ve balon dilatasyonu ile botoks enjeksiyonudur.

Gastroözofageal reflü hastalığı; mide içindeki asit sıvısının yemek borusuna geri kaçması ve bunun sonucunda yemek borusunun hasar görmesidir. Oldukça yaygın şekilde görülür. Kulllanılan cerrahi yöntemler ise laparoskopik veya robotik cerrahidir. Günümüzde yaygın olarak kullanılan yöntem laparoskopik anti-reflü cerrahisidir. Bu yöntemde öncelikle hastanın varsa mide fıtığı onarılır. Daha sonra yemek borusu ve mide arasındaki bileşke güçlendirilir. Bu şekilde mide içeriğinin yemek borusuna geçişi engellenmiş olur. Bu ameliyatın adı laparoskopik nissen fundoplikasyonudur.

Akalazya; yemek borusunun hareket ile sfinkter mekanizma bozukluğudur. Gıdaların mideye geçişinde zorlanmalar görülür. Bu hastalık yemek borusunun hareketini sağlayan sinir sistemi bozukluğu sonucunda oluşur.  Belirtileri; yutma zorluğu, göğüste yanma ve ağrı, kilo kaybı, yenilen gıdaların ağza gelmesidir. İlaç tedavisi, endoskopik tedavi, cerrahi tedaviler uygulanır. Bu hastalıkta uygulanan laparoskopik cerrahi tedavi ile riski az ve başarısı yüksek bir operasyon geçirilir. Başarı oranı hastalığın evresine göre yaklaşık % 90 civarıdır. Hastalar ameliyat sonrasında ertesi gün gıda alımına başlarlar ve kısa sürede taburcu işlemi gerçekleşir.