Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide) ameliyatı obez olan hastalar tarafından oldukça tercih edilen bir mide küçültme operasyonudur. Dünyada ve ülkemizde en çok uygulanan ve sonucu açısından kısa vadede ve kalıcılık olarak en çok fayda görülen ameliyatlar arasında yer almaktadır.
Günümüzde obeziteyle mücadele kapsamında çeşitli yöntemlere başvurulmaktadır. Bu yöntemler ele alındığı zaman sleeve gastrektomi (tüp mide) ameliyatı bu alanda oldukça başarı göstermektedir. Bu ameliyat ile midenin korpus kısmının sol tarafı (büyük kurvatur) çıkarılmaktadır. Dolayısıyla midenin büyük bir kısmı (yaklaşık %80)’i alınır ve mide hacim olarak yaklaşık 100 ml bırakılır. Ameliyat genel anestezi altında laparoskopik (kapalı) yöntem ile yapılmaktadır. Ameliyat karına açılan 4 veya 5 delikten gerçekleştirilir.
Ameliyat öncesinde mide 1,5 litre iken, ameliyat sonrasında neredeyse bir çay bardağı kadar kalır. Midenin hacmi küçüldüğü için bu sayede kişinin bir seferde daha az gıda tüketmesi sağlanır ve daha erken doyma hissi sağlanmış olur. Amacı kişinin kısa sürede kilo vererek istediği kiloya ulaşmasını sağlamaktır. Ameliyat ile alınan mideden sentezlenen, hipotalamusta açlık merkezini uyaran ghrelin hormonu ameliyat sonrasında azaldığı için kişide iştah azaltması yönüyle bir avantaj durumuna dönüşmektedir.
Ameliyat sonrasında sindirim akış yolu nispeten daralmış olduğu için yemek yemedeki hız oldukça yavaşlar ve doyma hissi kolaylaşmış olur. Midede açlık hormonlarının salgılandığı fundus bölümü de alındığı için hasta açlık hissetmez. Bu ameliyat sindirim sisteminin doğal akışına müdahale etmez ve bu sayede ameliyat sonrasında sindirim ve emilim normal biçimde devam etmektedir. Emilime müdahale eden ameliyatlara oranla çok daha az mineral ve vitamin eksikliği vardır.
Tüp mide ameliyatı yaklaşık olarak 30-60 dakika kadar sürer. Genel olarak hastanede yatış süresi 3 ya da 4 gündür. Sleeve gastrektomi (tüp mide) ameliyatı sonrasında hastalar yaklaşık bir hafta sonra günlük yaşamlarına dönebilmektedirler.
Ameliyattan sonra bir yıl içerisinde hastanın fazla kilolarının yaklaşık %80’ini vermesi beklenir. Sleeve gastrektominin (tüp mide) ameliyatı 18-65 yaş aralığındaki kişilere uygulanabilmektedir. Kişinin genel durumu iyiyse ve cerrahi işlemi kaldırabilecek durumda ise 65 yaşın üzerinde olan kişiler de bu ameliyatı olabilmektedir.
Tüp mide ameliyatı ile obezite kaderiniz olmaktan çıkmaktadır. Kilo problemi yaşayan kişiler gerek sağlık gerek ise fiziki açıdan zor süreçlerden geçmektedir. Ne yazık ki bunun yanı sıra psikolojik olarak da bu durumdan kötü etkilenmektedir. Ameliyattan sonra kısa sürede obeziteden kurtulan kişi istediği görünüme kavuştuğunda özgüveni, motivasyonu ve hayat kalitesi artacaktır.
Tüp Mide Ameliyatı Öncesinde Yapılan Testler
Obeziteden dolayı gelişen fizyopatolojik değişiklikler, hastalarda cerrahi girişim ve anestezi sebebiyle komplikasyon gelişme riskini artırabilir. Morbid obez hastaların bu komplikasyonlara karşı daha hassas oldukları bilinmektedir. Bu süreçte mevcut olan ve olası problemlerin belirlenip önlem alınması gerekmektedir. Hastaların bakım planı yapılmalı ve cerrahi operasyon öncesinde gerekli olan tüm testler yapılmalıdır.
Ameliyat öncesinde hastadan ayrıntılı bir anamnez (hastanın öyküsü) alınması gerekmektedir. Hastanın boyu, kilosu, VKİ, beslenme durumu ve herhangi bir alerjisi olup olmadığı sorgulanıp, bu bilgiler kayıt altına alınmalı, aynı zamanda hastanın kullandığı ilaçlar, bitkisel ürünler ve vitaminlerin de kayıt altına alınması gerekmektedir.
Ameliyat öncesinde hasta kapsamlı bir şekilde değerlendirilmeli ve fiziksel, psikososyal bakım ve diğer gereksinimleri belirlenmelidir. Bu değerlendirmeler sonucunda hastanın, cerrahi girişime uygun olup olmadığı belirlenir.
Tüp mide ameliyatı hazırlık aşamasında rutin tüm ameliyat testleri yapılır. Endoskopi ile mide değerlendirilir. Solunum yolları değerlendirilir. Aynı zamanda kardiyoloji, anestezi, göğüs, endokrinoloji ve psikiyatri doktorunun görüşü alınır. Hasta, ameliyat öncesindeki geceden aç bırakılır. Hasta ve yakınına gerekli bilgilendirmeler yapılır.
Ameliyat öncesinde laboratuvar testleri yapılır. Hastanın aşırı kilolu olmasına sebep olabilecek herhangi endokrin ve metabolizma hastalığı olup olmadığının tespiti için bu laboratuvar testleri yapılır. Hastanın tüp mide ameliyatına uygun olup olmadığını belirlemek adına bazı testler istenir. Endoskopi, ultrasound, solunum fonksiyonu testleri, vücut kompozisyon analizi ve EKG bunlardan bazılarıdır. Hastanın durumuna göre ek olarak bacaklarda varis ve tromboz olup olmadığının tespiti için Doppler incelemesi istenebilir. Doppler incelemesinde her iki bacağın da kontrolleri yapılır.
Tüp Mide Ameliyatı Sonrasında Hasta Takibi
Tüp mide ameliyatında tamamen başarılı olabilmek için ameliyat sonrasında kontrol ve gözlemler çok sıkı bir şekilde yapılır. Ameliyat sonrasında mide hacmi ve sindirim kapasitesinin azalmasından kaynaklı hastaya özel beslenme programı ile hastanın takip edilmesi gerekmektedir.
Ameliyattan sonra 2. gün yapılan kontrol çekimlerinden sonra hastaya detaylı bilgi verilerek doktor kontrolünde sıvı gıdaya geçilir. Yaklaşık 4. Saatte hasta yürütülmeye başlar ve hastanın durumuna göre 3-4 gün içerisinde taburcu edilir. Dehidrasyonu (sıvı kaybını) önlemek için günde en az 1 litre ve ilerleyen haftalarda 1.5 litre sıvı tüketmeniz gerekmektedir. Gün boyunca mutlaka idrar rengi takip edilmelidir. Eğer koyu sarıya doğru bir renk varsa daha fazla su içmeniz gerekir. Açık sarı veya beyaz renkteyse, bu iyi hidrasyon seviyesinde olduğunuzun göstergesidir
Ameliyattan ortalama 7-10 gün kadar sonra ilk değerlendirme yapılır. Bu değerlendirmeyle birlikte ameliyatın erken komplikasyonları araştırılır. Araştırma sonucunda ameliyat sonrası hastanın beslenme ve diğer yaşam fonksiyonlarının normal olup olmadığı belirlenir. Ameliyattan sonra beslenmede hastalar beslenme ve diyet uzmanının takibindedir. Tüp mide ameliyatı sonrası hasta az porsiyonla doyduğu için protein ağırlıklı beslenmesi düzeni tercih edilir. Bu süreç diyetisyenlerin takibindedir. Beslenme kurallarına uyulmadığı takdirde istenilen başarı elde edilemez.
Tüp Mide Ameliyatının Avantajları
Tüp mide ameliyatı sindirim sisteminin doğal akışını değiştirmemektedir. Bu sayede ameliyat sonrası sindirim ve emilim normal şekilde devam etmektedir. Mideye göre çok daha az reflü yakınmasına yol açması, Dumping sendromunun görülmemesi ve vücuda herhangi bir yabancı cisim yerleştirilmemesi önemli avantajlardır. Daha az vitamin, mineral eksikliklerine neden olur.
Midenin gharlin (iştah hormonu) salgılayan kısmı alındığı için iştah azalır. Midenin hacmi küçüldüğü için bu sayede kişinin bir seferde daha az gıda tüketmesi sağlanır ve daha erken doyma hissi sağlanmış olur.
Laparoskopik (kapalı) yöntem ile yapıldığı için doku iyileşmesi daha hızlıdır ve hasta daha çabuk mobilize olur.
Ameliyat sonrasında uzmanın hazırladığı programa düzenli bir şekilde uyulduğu takdirde kısa bir sürede obeziteden kurtulmak mümkün olacak ve hatta fazla kilolardan kısa bir sürede kurtulup daha sağlıklı bir görünüme kavuşmak mümkün olacaktır. Hastalar bu ameliyattan sonra az acıkır, az ve yavaş yer. Aynı zamanda doygunluk hissi çabuk gelir.
Ameliyattan sonra obezite ile ilişkili olan hastalıklardan olan uyku apnesi ve tip 2 şeker hastalığı sorunlarının yaklaşık dörtte üçü, yüksek tansiyon ve kan yağları yüksekliğinin yarıdan çoğu, bacak varislerinin çoğu, diz ağrılarının yarısı düzelir. Zayıflamanın başlamasıyla beraber bu düzelmeler, bir başka tedaviye gerek kalmadan, kendiliğinden gerçekleşmiş olur.
Bu ameliyat genel olarak tüm ameliyatlara oranla hafif–orta derecede risk grubundadır. Genellikle hastalar herhangi ek bir sorun yaşamazlar. Komplikasyon görülme oranı çok azdır. Ameliyattan sonra bir haftaya kadar günlük yaşama geri dönülebilir. Genellikle takip sonucuna bakıldığında mükemmele yakındır.
Hastalar ameliyat sonrasındaki günlerde kilo kaybetmeye başlar ve birkaç ay içerisinde belirgin şekilde kilo verilir. Hasta ideal kilosuna bir yıl içerisinde büyük oranda ulaşmış olur. Bu zayıflama ile kişinin yaşam kalitesi önemli derecede artar. Hem fiziksel hem ruhsal olarak rahatlar ve hayata yeni bir başlangıç yapma şansı doğar.